26 Kasım 2011

Musallat 2


Yönetmen: Alper Mestçi
Oyuncular: Türkü Turan,Saliha İplikçi,Selim Gürata,Zeliha Güney,Katerina Moutsatsos
Vizyon tarihi: 2 aralık

Öncelikle belirteyim,korku filmlerine bayılırım.Türk korku filmlerini sevmem; çünkü hep bir yapmacıklık var.Diyaloglar buram buram Amerikan filmi kokuyor,oyuncular kalitesiz oluyor.Konu bilindik,izleyiciyi şaşırtma yok.

Musallat kendi türü içinde bir adım önde bana göre.Etkilenmiştim,şaşırmıştım.Vay be dedirtebilmişti bana en azından.Tırstığım sahneler de fazlaydı gayet.Oyuncular başarılıydı.Güzel başlayıp,güzel bir finalle taçlanan ender Türk korku filmlerindendi.

Yalnız ben şu devam filminin fragmanından korktuğum kadar korkmadım kardeşim ilk filmin tamamında.Açıkçası beklentilerimi yükseltti.İlk filmi sinemada izlemiştim.Bunu da mutlaka izleyeceğim.Hmm tabi önce kendime bir kurban bulmalıyım,tek başıma izleme cesaretine sahip olduğumu gerçekten düşünmüyorum.Buyrun fragmanı izleyin.Eminim siz de benim gibi düşüneceksiniz.


25 Kasım 2011

Geleneksel Vizyon Filmleri Tanıtma Günü: Cuma

Ne geleneği yahu.Kaç haftadır vizyonda hangi filmler var diye bakmıyorum bile.Sınavlar vardı biliyorsunuz,en az 4587458 kere söylemişimdir.
Çağan Irmak'ın yeni filmi gelmiş mesela.Türkiye'nin beklediği film vizyona girdi diye haber yapmışlar.Benim filmin varlığından bile haberim yok.O derece Fransız kalmışım sinema dünyasına.Oh mon dieu!

E,haydi bakalım vizyonda neler varmış:


The Tree Of Life / Hayat Ağacı



Imdb Puanı: 7.6
Tür: Dram,Fantastik
Oyuncular: Brad Pitt,Sean Penn,Jennifer Sipes,Jessica Chastain
Yapım: 2011,ABD
Yönetmen: Terrence Malick
Süre: 139 dk

Film 1950'lerde geçiyor.Sinema konusunda teknik bir bilgim yok;ancak benim kafamdaki deneysel film tanımına uyuyor.Kesinlikle bir 'pop corn' filmi değil.İzleyenlerin iki gruba ayrılacağını düşünüyorum: Ya çok sevecekler,harika bir filmdi diyecekler; ya da nefret edecekler,of çok sıkıcıydı diyecekler.Eh fena değildi diyen çıkmayacak.Öyle bir film işte bu.

Brad Pitt var,aman efendim Sean Penn'in karizması için izlerim ben bunu gibi yaklaşımlarda bulunup; 2 saatimi boşa harcadım,ayy yarısında çıktım muhabbetleri çevirmeyin çok rica ediyorum.Seviyorsanız sanatsal film,görmek istiyorsanız ilginç bir şeyler gidin izleyin.Uzun zaman önce internete de düştü bu film.Sinemada izlemeniz de şart değil.Buyrun iyi bir görüntü kalitesiyle ve altyazılı olarak izleyebilirsiniz: oynat uğurcum


Dedemin İnsanları


Yönetmen: Çağan Irmak
Tür: Aile,dram
Oyuncular: Çetin Tekindor,Hümeyra,Gökçe Bahadır,Yiğit Özşener,Zafer Algöz

Bu filmden nasıl haberim olmadı hala anlamıyorum.Sanırım yaşlanıyorum.Vizyon filmlerini takip edemez oldum.Eskiden aylar öncesinden haberim olurdu filmlerden.

Kadro tanıdık ve sağlam.Çetin Tekindor ve Çağan Irmak artık, Tim Burton-Johnny Depp,Pedro Almodovar-Penelope Cruz,Ingmar Bergman-Liv Ullman ikilileri gibiler..Birlikte daha kaç projede görürüz bilemiyorum; ama Çağan Irmak filmleriyle bütünleştiğini,filmi tamamlayan önemli bir unsur olduğunu söyleyebiliriz Çetin Tekindor'un.
Dedemin İnsanları bir dönem filmi.Mübadele sıkıntılarını,ve azınlıkların sorunlarını muhtemelen yarı hüzünlü,yarı güldüren bir yolla anlatacak.Dram ve komedinin dozunu çok iyi ayarladığına eminim.Bunu başarmak da cidden meziyet ister yahu.Hiç şüphesiz ki,Çağan Irmak'ın bu kadar çok sevilmesinin,yaptığı her işin bu kadar ses getirmesinin esas nedenlerinden biri budur.

A Dangerous Method / Tehlikeli İlişki


Yönetmen: David Cronenberg
Oyuncular: Keira Knightley,Viggo Mortensen,Vincent Cassel,Michael Fassbender
Yapım: 2011,İngiltere,Almanya,Kanada,İsviçre
Süre: 99 dk

Dönem filmlerinin vazgeçilmezi Keira Knightley başrolde.Bu kadın gerçekten bu zamana ait değil.Dönem filmlerindeki performansı diğer filmlerinden çok daha iyi.O kadar uyum sağlıyor ki...
Biyografik bir dram..Psikanalizin babaları Freud ve Jung'un özel hayatlarını görme,bunların çalışmalarını nasıl etkilediğini anlama fırsatı bulacağız.Psikolojiyle ilgilenenlerin muhakkak izlemesi gerek.İzlenecekler listeme ilk sıralardan giriş yaptı kendileri.

The Ides of March / Zirveye Giden Yol


Yönetmen koltuğunda George Clooney var.Başrolü de kimseciklere kaptırmamış.Hem oynarım hem yönetirim demiş Bay Karizma.Birkaç filmde daha yönetmenlik yapmış.Ben bunu da yeni öğrendim.


The Hole / Mahzen 3D

HEEEYY,ERGENLER ATTENTİON PLEASE!!!


Bakın canlarım size film buldum.Rica edicem gidin bunu izleyin.The Tree of Life,Dedemin İnsanları falan bu tarz filmleri izleyip napıcaksınız yeaa.Bak şahane bi film.Gerilim desen var,aksiyon desen var,aşk desen o da vaar! Belki öpüşürler bile la.valla bak.Hem de 3 boyutlu.Lütfen bunu izleyin,yalvarıyorum.Bak uzun zamandır sinemaya gidemiyorum zaten,biriniz bile gelip sıçarsanız seyir zevkime ıslak odunla dövücem çıkışta,demedi demeyin! Şaka bi yana,seviyorum ben ergen çocukları ya,ama uzaktaan,çok uzaktan...

21 Kasım 2011

11-11-11

Vizeler bitti,stres bitti,çalışma bitti.yaşasın özgürlük.Gelsin filmler,diziler,kitaplar…

Dün son sınavımı da atlatıp geldim eve,ay ne yapacağımı şaşırdım.Utanmasam tv izlerken,bilgisayardan film açıp aynı zamanda da kitap okurken,müzik dinleyecektim..O derece açım yani.Ama bir hafta ya,tam bir haftadır psikopat oldum ders ders ders…Şimdi bitince çalışma derdi,böyle şaşırdım ne yapacağımı.
Hemen açtım indirdiğim filmlerden birini.Başladım izlemeye.Ders çalışırken kendimi şu şekilde kandırdım hep: Açıyordum ders çalışmaya başlamadan önce bir film sitesini.Seçiyordum filmi,ben ders çalışırken o iniyordu.Haftaya izliycem bunu avuntusuyla çalışıyordum derslerime.Acıdım bak kendime şimdi,zavallı ben..

Başladım film izlemeye demiştim değil mi,evet..Siftahı 11-11-11 filmiyle yaptım.İyi bir başlangıç olmadı; ama merak ediyordum filmi, merakımı gidermiş oldum en azından.Haydi kısaca inceleyelim,ayıp olmasın:

11-11-11



Imdb Puanı: 4.2
Yapım: 2011
Oyuncular: Timothy Gibbs,Michael Landes,Wendy Glenn

Konusu kısaca öyle:  Joseph karısını ve çocuğunun ölümü ardından yaşamdan hiçbir beklentisi kalmayan,hiçbir inanacı olmayan bir adam.Bir gün babasının çok hasta olduğunu öğreniyor ve Barcelona’ya,babasının ve kardeşinin yanına gidiyor.Babası ve kardeşi kendisinin aksine oldukça inançlılar.Rahiplik yapıyorlar hatta.Joseph 11.11 i keşfediyor bir süre sonra.Her yerde bunu görmeye başlıyor.Örneğin ailesindeki ölümlerin bu saatte yaşandığını kaşefediyor.Rastlantısal olarak her yerde yine 11.11’i görüyor ve artık bunun bir işaret olduğuna inanmaya başlıyor.

İnsanların aklındaki 11.11.2011’de ne olacak acaba düşüncesinden maddi çıkar sağlama amaçlı bir film.Türk korku/gerilim filmlerini eleştiririz ya hep,neden biz güzel korku filmi çekemiyoruz ya deriz? Hah,işte bunu kendinize dert edindiyseniz,hiç üzülmeyin.Açın bu filmi izleyin,bizimkilerden çok daha beter olduğunu göreceksiniz.Oysa ben Dabbe’yi izledikten sonra, ‘’Tamam,bu saçmalıkta son nokta.Adamlar yapmış abi,bundan saçmasını yapmak imkansız.Tek benzeri Dabbe 2 olabilir’’ demiştim. Yanılmışım..

Yapmacık diyaloglarla dolu,iğrenç müziklere sahip,bir de üstüne korku filmi klişeleri eklenmiş bir film.Efektlerle korkutmaya çalışıyor misal.Ulan karşıma aniden çıkıp cööö desen de korkarım ben.Efektle korkutan filme korku filmi mi derim ben,peeh.
Bir de deli bulunur ya korku filmlerinde.Ay bu konuda 13.Cuma'daki 'Crazy Ralph' i tek geçerim.Dublajlı izlemiştim bir de.Adam mutfak dolabından çıkıyor,artık nasıl girdiyse eve..Lanetlendiniiiiissss,heppiiniss lanetlendiniiisss diyerek çıkıyor evden,biniyor bisikletine uzaklaşıyor.Off,unutamadığım anlardandır yani.Adamın kafaya bakar mısınız?Sana ne be amca,sen ne diye heder ediyosun kendini.Bırak,git balık tut,emekliliğini yaşa.

Hahah :D işte meşhur Crazy Ralph.

Bu filmde de var böyle bi manyak.Adı da Javier.Görünce direkt 13.cuma'daki o amca geldi aklıma.



Timothy Gibbs’ten bahsedelim biraz.Kendisi başrolde,Joseph karakterini canlandırıyor. Max Payne severler hemen tanıyacaktır.’Max Payne 2’ oyununda onun yüzü kullanılmış.Ahh,az mı oynardım Max Payne’i ya.Görünce bi mutlu oldum.Sırf bu yüzden devam ettim aslında filme.Müzikler falan Max Payne müziklerine benziyordu zaten.Bir de Max’ciğim konuşurdu böyle kendi kendine,bir bölümden diğerine geçerken..Joseph de kendi kendine konuştukça Max Payne çağrışımı tavan yaptı bende.Onun da karısı ve çocuğu ölmüştü yanlış hatırlamıyorsam.Ulan elalem Sims oynar,ben Max Payne oynuyormuşum,deli miyim neyim.Kapatıyorum Max Payne muhabbetini,yeter..Max Payne 3 noldu bu arada ya,çıkmadı mı daha?

***

Sevmediğim filmler hakkında yazmayı sevmem.Genelde beğendiğim,çok hoşuma giden filmler hakkında yazıp çizmeyi severim ki okuyan olursa tavsiye olsun diye.Bunun hakkında da yazdım.Bir de olumsuz kritiğimiz bulunsun kenarda.Zahmet edip izlemeyin,ben yaptım siz yapmayın aman diyeyim…

14 Kasım 2011

Lanet olası pislik: Vize

Ah,nedir benim bu vizelerden çektiğim? Bi kurtulamadık yahu.
Yurtdışına gitmek isterim 'vize' derdi çıkar.
Ay azıcık film izleyeyim,yayılayım şöyle diye hayaller kurarım hoop bu sefer de sınav (vize) derdi başlar.Şu üniversite bitsin bir tek kişiden 'vize' lafı bile duyarsam ıslak odunla dövücem bak artık.Sırf bu yüzden memur olucam,alıcam yeşil pasaportu kalmıycak vize derdim falan,vurucam kırbacı,vurucam kırbacıı...

Tek derdimiz şu lanet olası sınavlar olsa,neyse.Bir de egosunu tatmin etme aşamasında olan,öğrenci azarladıkça kariyer yapabileceğini sanan pislik asistanlar var.
Yok efendim,en arkada oturma gel bak en önde boş yer var, en öne otur.Ulan manyak kadın,o en arkaya da bir zat-ı muhterem gelip oturacak,şeref koltuğu mu,boş bırakıyoruz,hayırdır? 
Ben en arkada oturunca konsantre olabiliyorum sınava.Hadi ortalar da neyse,ama en önde olmuyor arkadaş.Dikiliyor tepemde hocalar. ''Ulaan şimdi kağıda bakıyo bu,bak kesin inceliyo benim kağıdı,ay acaba doğru mu yazıyorum..Ayy şimdi bu neydi ya,off durdum bak 10 sndir bi şey yazmıyorum.Mal dicek adam bana,tembel işte,çalışmamış dicek.Yazmalıyım,evet yazmalıyım...'' düşünceleri dolaşıyo benim kafada.Konsantre sıfır yani.Ama yook,hatun egosunu tatmin edicek diye benim sınavın ağzına sıçacak illa ki.

Nitekim,o beni kaldırıp boş bıraktırdığı en arka sıraya,sınava 10 dk geç gelen bi embesil yerleşti.Ohh adam en son geldi.En cillop köşeyi kaptı.Ben de sınavdan yarım saat önce gelmişim yer kapmak için..Yaa,valla bak sinirim bozuldu yine...

 Benim şu yoğun çalışma döneminde blog'a uğrama sebebim bunları anlatmak değil.Ha,tabi gelmişken içimdeki tüm kini,nefreti kustum,rahatladım.
Sebebim şu: Yahu, 'Bir Sinemaseverin Günlüğü' dedik,hani nerde film falan,yok. Vizeler yüzünden işte..Hep Amerika'nın oyunları bunlar.Arkasında kim var? İsrail..
Şu lanet olası hafta bir sona ersin.Her gün 2-3 film izliycem.Sonra da yazıcam hepsini,blog isminin hakkını vericem..O zamana kadar,kalın sağlıcakla.Bana da başarılar ve bol sabır.Amin...

10 Kasım 2011

Benim Bir Hayalim Var: interrail

Arkadaş ortamlarının konusu olur interrail muhakkak.

-Bu yıl kesin interrail yapıyoruz hacı.
+Bak herkes ayarlasın kendini,biriktirin paranızı,yaza interrail yapıyoruz gençler.

Ha,yok ben hiç duymadım diyorsanız,birgün mutlaka seyahate,gezmeye,görmeye meyilli müstesna bir arkadaşınızdan duyacaksınız adını; ama buyrun açıklama benden olsun.

Efendim,interrail trenle Avrupa’yı gezmemizi sağlayan bir uygulama.15 gün,22 gün..vs süre seçenekleri mevcut biletlerde.Alıyorsunuz bir bilet,başlıyorsunuz seyahatinize.Bu sayede uygun fiyata birçok ülke görmüş oluyorsunuz.Tam ‘öğrenci’ işi anlayacağınız.Öyle valizler dolusu kıyafet taşıyayım,aman kaldığım yer lüks olsun,gittiğim yerde bol alışveriş yapayım,lüks restaurantlara gideyim,gittiğim yerin yemek kültürünü öğreneyim… düşüncesiyle yola çıkan birinin tercih etmeyeceği bir seçenek interrail.

Daha çok macera seven,tüm eşyalarını bir sırt çantasına sığdırmayı kabullenen,konforuna düşkün olmayan,yahu karnım doysun yeter,yediğimiz içtiğimiz önemli değil bol yer görelim,bol bol gezelim yeni kültürler tanıyalım,dilimiz gelişsin kafasıyla yola çıkan bir insan için ise tam anlamıyla biçilmiş kaftan olacaktır interrail.

Bu sayede birçok ülke gören,her sabah gözünü başka bir şehirde açan,Avrupa’yı karış karış gezip ‘gören’ insanların deneyimlerini okumak bile heyecan veriyor bana.
İnterrail ile ilgili daha fazla bilgi almak isteyenler gencturun sitesine göz atabilirler. hatta buyrun bir tık uzağınızda

Bu seyahati gerçekleştirdiğiniz takdirde,ömrünüz boyunca hatırlayacağınız şahane bir anı olacağına eminim.Özgürlüğünüze düşkünseniz ve seyahat etmeyi,yeni yerleri görmeyi istiyorsanız interraile mutlaka bir şans verin.

 Pisa kulesinin önünde şu abuk pozu vermeden ölmeyeceğim,evet..

6 Kasım 2011

Bir dizikoliğin günlüğü

Düşündüm de uzun zamandır takip ettiğim dizilerle ilgili yorum yapmıyorum.Bu yazımda izlediğim yabancı dizileri değerlendireyim.Türk dizilerini bir ara uzun uzuun yorumlamak istiyorum.

Ancak şunu belirtmeliyim,genel olarak bu sezondan pek memnun değilim.Ayy,hadi yeni bölümü gelsin dediğim birkaç dizi var.Bu genellemeye bizim diziler de yabancı diziler de dahil.Hiç ayrım yapmadım.İşte bir çoğu alışkanlık olmuş o yüzden izliyoruz.


How i met your mother:


Ahh canlarım,şimdi üstte belirttiğim durum sizin için geçerli değil;çünkü tam gaz devam ediyorsunuz.Hep diyorum,yine dicem.Ben sizi 15-20 yıl daha izlerim be.Ted,açıklama 'mother'ı sen annem tamam mı ? Oyalamaya devam et şu bebelerini.Ödüm kopuyor söyleceksin ve her şey bitecek diye.Yapma bunu bize.


Ayy geçenlerde bir yerde HIMYM 7.sezonu değerlendiriyor birisi.Demiş işte,artık bitmeli,sıktı vs vs vs zırvalamış anlayacağınız.Ulan anlamıyorum ki ben bunu.Bitmesini istiyorsan izleme.Bak,çok basit bir çözüm cicim bu,aklına nasıl gelmedi daha önce.Halbuki çok zeki geçinirsin.İzleme ulan izleme.Hem izleyip hem de 'HIMYM çok bozdu,öyle böyle değil baya bozdu' muhabbeti yapma. Ya sev ya terk et

Gerçekten anlam veremiyorum.HIMYM'ı oturup, zaaaaaa,zuhahaha,puhahaha falan diye,bölümün başından sonuna yarılarak,koltuğunuzdan düşerek falan izlemeyi umuyorsunuz.Oğlum öyle bi amacınız varsa ve hiç başlamadıysanız diziye,valla başlamayın.Bu dizinin olayı bu değil ki.Ha,bazı anları var ki -sayısı da oldukça fazladır- aynen bu şekilde gülersiniz;ama HIMYM kahkahalar attırmayı vaadetmez izleyiciye.Baştan sona sırıtık bi ifadeyle izlersiniz,oyunculara hemen ısınıverirsiniz,bi süre alışkanlık haline gelir ve vazgeçemezsiniz.Ciddi ciddi eğlendirir.Lütfen ama lütfen bu dizi bitsin yea diye gezinmeyin ortalıkta.Hayır,dayanamıyorum küfretme ihtiyacı hissediyorum.Salon kadını çizgimden kaydırmayın beni..


Ben yeni sezonu değerlendirecektim değil mi? Evet.. Yeni sezon iyi gidiyor (hadi canım) Yalnız şu psikiyatra alışamadım ben.Gitsin o.Ya artık nasıl benimsediysem diziyi,gruba yeni biri katılınca kendi arkadaş grubuma yeni birileri gelmiş gibi hissediyorum.Ayy gitsin bu triplerine giriyorum.Isınamıyorum bi türlü..Nora'ya da aynı duyguları besliyorum Robin'cim sakın alınma.Tez zamanda defolurlar inş,amin.

Yalnız büyük ihtimal Barney ve Nora'nın düğünü o..Barney son anda Robin'i sevdiğini anlayıp vazgeçecek.Öyle tahmin ediyorum ama ters köşe yapabilirler.Ne bileyim,Barney gay olmuş olabilir,barmenle evleniyor olabilir.Olur mu olur..Neyse bokunu çıkarmayayım.Barney'ye her yol Robin yalnız,bu böyle biline.

Ted'i gittikçe zavallılaştırıyorlar.Bu 'loser' halleriyle daha da çekici geliyor yalnız adam.Ama siz yine de bu kadar gitmeyin üstüne senaristler.

The Big Bang Theory:

Tam gaz diyemesem de güzel gidiyor TBBT.İnce espriler,şahane karakterler ve Sheldon.Sheldon'ı diğerleriyle birlikte anmak haksızlık olur.Onun yerinin ayrı olduğunu belirtmeliyim.Sadece Sheldon için izlenir bu dizi,hiç abartmıyorum.
Bu görsel 4. bölüme aitti yanlış hatırlamıyorsam ve sezonun en iyi TBBT bölümü olmaya adaydır kendisi.

Bunlar da böyle ilginç bi üçlü oldu.Penny ise son zamanlarda gözüme daha bir güzel görünüyor.Leonard'la Penny bir araya gelmeli demişimdir mutlaka daha önce,yine dicem.Neyse ki Priya'dan kurtulduk.Penny ise Leonard'ın işlerini açtı ha.Penny'den sonra kurtuldu loserlıktan.Bi sürü manita yaptı,bi boş kalamadı yani.Penny elini çabuk tut bebeğim.Tipsiz olabilir ama yakışıyosunuz siz.Hayır Leonard'la birlikte olması değil derdim,yanlış anlamayın.Penny Leonard'la birlikte olursa,Sheldon'la daha çok muhattap oluyor.İkisinin diyaloglara ise bayılıyorum.Ahh,yine Penny'le Leonard'ın odasının kapısını tıklatsa ''Leonard,Penny,Leonard,Penny'' dese,çat diye odalarına dalsa falan.Hep bunlar için istiyorum Penny ve Leonard'ın birlikte olmasını.


Hahaha,ay bu arada şunu paylaşmadan geçemiycem.En iyi bazinga değil de ne ?
Surattaki şapşal ifadeye gel ya.

The Walking Dead


2.sezona pek iyi başlamadılar.İlk iki bölümü yalnızca tanıtım falan olarak kabul etmek istiyorum.3. bölümle The Walking Dead 2.sezona başladı bence.Şu andan itibaren yeni bölümleri merakla beklemeye başladım.


Sadece zombi falan yok dizide merak etmeyin yasak aşk falan gibi şeyler de var.Kuru kuru zombi izletmiyorlar.Lori ve Shane olayının açığa çıkacağı günü bekliyorum ben şimdi.Lori de intihar etmeye kalkmasa bari Bihter gibi.Ya Lori demişken,ben Sarah Wayne Callies'in ne kadar güzel bir kadın olduğunu söylemeden geçmemeliyim.Ayıp olur,haksızlık olur.

Diziyle ilgili tek sıkıntım,zombilerin geçirmiş olduğu evrim.Yahu bu yaratıklar,zar zor yürüyordu ilk sezonda.Burnunun dibindeki adamı yakalayamıyorlardı.Bu sezon antrenman falan yaptı galiba bu şeker şeyler.Bi atak,bi çeviklik, uuu sormayın yani.

Chuck


Chuck,bu sezon umut vaadetmiyor.Yeni Intersect'imiz Morgan..Hmm,yani ne bileyim,yine izlenir dizi.Ama tamamen alışkanlık olduğu için..

Benim yeni sezonda takip ettiğim yabancı diziler bunlar.Bir ara Türk dizileri kritiği yapacağım..Bol seyirli günler sevgili okur.
Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...