16 Ağustos 2012

Detachment / Kopma



Yapım: 2011 / ABD
Tür: Dram,Psikolojik
Yönetmen: Tony Kaye
Oyuncular: Adrien Brody, Lucy Liu, Marcia Gay Harden, Sami Gayle, Christina Hendricks, James Caan


Albert Camus'nün ''Ve hayatımda aynı anda hiç böylesine kendimden kopmuş ve bir o kadar da kendimde hissetmemiştim.'' sözüyle açılışı yaparak beni ilk dakikada ekrana kilitleyen filmin başrolünde Adrien Brody yer alıyor.Yönetmen koltuğunda ise Tony Kaye oturuyor.Evet, şu meşhur ''American History X''in yönetmeni kendisi ve yine American History X kadar çarpıcı, sarsıcı, tokat etkisi yaratan bir filmle karşımızda.

Henry Barthes (Adrien Brody), sorunlu çocukların olduğu bir okulda geçici olarak çalışacak olan bir öğretmen.Görmeye aşina olduğumuz sıradan okul hikayelerini, öğretmen-öğrenci ilişkilerini, sorunlu öğrencilerinin mucizevi bir şekilde doğru yolu bulmalarını sağlayan öğretmen tablosu gibi klişe sahneleri aklınızdan silin.Bu film bir şeylerin yolunda gideceğini müjdeleyip, umut aşılamaktan çok daha ötesini yapıyor, gerçeğin kendisiyle yüzleştirip, sorgulamamızı sağlıyor.

Eğitim sistemini, ebeveynlerin tutumlarını, kendi hayatımızı, belki de genelgeçer olarak kabullendiğimiz doğru yanlışlarımızı sorgulayacağımız bir film.Felsefe ile edebiyat arasında gidip gelen Tezer Özlü, Albert Camus, Ferit Edgü gibi yazarları okuyormuş hissine kapılacaksınız.


Esas karakterimiz Henry'ye gelirsek...Ekstra sorunlu öğrencilerine olan yaklaşımı eğitim fakültelerinde ders olarak okutulmalı.''İdealist bir öğretmen'' demek yetersiz kalacaktır belki de onu tanımlamak için.Filmi izledikten sonra ''Dersimi anlatır giderim''ci öğretmenleri 'öğretmen' diye isimlendiriyorsak Henry gibi öğretmenlere ne diyelim diye düşüneceksiniz muhtemelen.Benim bu tarz öğretmenler için kullandığım tabir ''Eğitimci'' oluyor.Onların sıradan öğretmenlerden farkları, sadece mesai saatlerinde değil 7 gün 24 saat öğretmen olabilmeleri.

Film sadece okul-öğretmen-öğrenci üçlüsünden ibaret değil.Parça parça da olsa Henry'nin çocukluğuna uzanıyoruz.Büyük bir travma yaşayan Henry'nin çocukluğuyla birlikte filmin psikolojik boyutu gün yüzüne çıkıyor.Okulda düzenlenen aileler gecesine hiçbir velinin katılmaması üzerine Henry'nin sarf ettiği şu sözler, onun aile hayatını, çocukluğunu da özetliyor: ''Aslında kendimi evimdeymiş gibi hissettim.Bir tane bile veli yoktu.''

Bu mimikler de Kristen Stewart'a kapak olsun.

Bu film çok yetenekli olduğunu düşündüğüm bir oyuncu keşfetmemi sağladı: Sami Gayle.Henry ile olan ilişkileri Leon - Mathilda ilişkisini anımsattı bana.Film çekilirken henüz 15 yaşında olmasına rağmen, profesyonel oyuncuları kıskandıracak bir performans sergilemiş.Adını bir kenara not ettim.Eminim çok önemli işlerde çıkacak karşımıza ilerde.


Efendim uzun lafın kısası herkesin izlemesi gereken bir film.Çünkü hepimiz ya öğrenciyiz,ya öğretmeniz,ya öğretmen adayıyız ya da birer veliyiz.Uzaktan yakından herkesi ilgilendiren didaktik denebilecek bir film.Kaçırmayın derim.
İyi seyirler.


17 yorum:

  1. Poli, sıkı takipçi geldi! Adrien Brody ve Lucy Lu sevilir-American History X kadar çarpıcı, filmi izlemedim ama dediklerine göre evet tokat etkisi yaratıyormuş ama bu ara çok tokat yedim filmlerden :')
    İzlicem bunu, Adrien ile Lucy'nin bir de canım yönetmenin hatrına, açılıştaki alıntının hatrına :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. ah işte ben de o tokat etkisini seviyorum :)
      bi de benim hatrıma di mi ehe :)) izle izle.mutlaka izle.ben de senin tavsiyeleri değerlendireceğim.bayıldım hepsine

      Sil
    2. Senin hatrına da yazacaktım ama içimden geldi en azından değil mi? Yazmamamın kendimce bir sebebi var :) Teşekkürler, birkaç adet daha geliyor, Memento Mori'den(Bötü'ye selam) sonra sanırım bir sinemaseveri daha bloğuma çekebildim. :')

      Sil
  2. Adrien Brody zaten izlenir zevkle ama film de çok sağlam izlenimi uyandı ben de. Hemen izlensin :))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Adrien Brody başlı başına bir sebep zaten filmi izlemek için.bir de güzel bir senaryo, iyi bir yönetmen ekle bunun üzerine.evet, evet hemen izlenmeli :))

      Sil
    2. filmi hemen bulmalıyım derken, arşivi karıştırınca karşıma çıkması ise harika birşey oldu. yarın izleyeceğim :) çok sevindim ya, hazine bulmuş gibi :)

      Sil
    3. oo süper olmuş bu cidden :)) iyi seyirler öyleyse :)

      Sil
  3. Adrian Brody filmlerini severim. Kendisini ilk kez çıldırış adlı filmde izlemiştim Polim, sonra ünlü piyanist filmi. Bu filmini izlemedim, kesin izlicem :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Aslııım çok özlemişim seni ve tatlı yorumlarını.iyi ki döndüün :))
      çıldırış harikaydı tek kelimeyle.piyaniste zaten laf yok.bu filmdeki performansı da onları aratmayacak cinsten.her zamanki adrien işte :)) izlemelisin tatlım :) tekrar tekrar hoşgeldin :))

      Sil
  4. bu adam ne yapsa izlenirrr ayy aşkımm :D

    YanıtlaSil
  5. heeey iyi olmuş bunu izleyip yazman.
    izlemeyi düşündüklerimdendi.
    :)
    bi de ortaya çıkman güzel oldu.
    :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. deep sen bunu mutlaka ama mutlaka izlemelisin

      evet az görünüyorum buralarda farkındayım :)) az film izliyorum şu sıralar ondan olsa gerek :)

      Sil
  6. Merhaba canım :) Kesin izleyeceğim. Çok ilgimi çekti.

    YanıtlaSil

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...