Yapım: 2004 / Tayland
Imdb puanı: 7.1
Tür: Korku / Gerilim / Gizem
Yönetmen: Banjong Pisanthanakun, Parkpoom Wongpoom
Oyuncular: Ananda Everingham, Natthaweeranuch Thongmee, Achita Sikamana
Shutter, orijinal senaryosuyla dikkat çeken Tayland yapımı bir film.Aynı filmin 2008 yılında çekilen bir de Amerikan versiyonu var(bkz: Shutter). Fakat ben Tayland yapımını izlemeyi tercih ettim.Taklitler asıllarını yaşatır diye boşuna söylememişler.Amerikan versiyonu olmasa, bu kıyıda köşede kalan filmi keşfedemeyebilirdim.
Filmin kısaca konusu şu: Tun ve kız arkadaşı Jane, arkadaşlarıyla görüştükleri güzel bir gecenin ardından arabayla bir kıza çarparlar.Olay mahallinden kaçmayı tercih ederler bir korku filmi klasiği olarak.''Geçen Yaz Ne Yaptığını Biliyorum'' muhabbetine bağlayacaklar şimdi hikayeyi diye düşünmedim değil.Fakat durum biraz daha karışık hale geliyor.Kazanın ardından Tun'ın çektiği fotoğraflarda silüetler görünmeye başlıyor.Film ilerledikçe Tun'ın intihar eden ex aşkı Natre'nin kendisine musallat olduğunu anlıyoruz.
Film sizi 90 dakika boyunca diken üstünde tutmayı başarıyor.Ben ki korku filmlerinden çok etkilenen biri değilimdir.Tabii şu 'gülerek izledim yea' diyenlerden de değilim.Hayır güleceksem gider komedi filmi izlerim yani, ne işim var korkuyla,gerilimle? Neyse konudan uzaklaşmayalım.Demek istediğim filmin yarısını gözü kapalı izleyecek kadar etkilenenlerden değilim.Fakat bu filmde bu tepkileri verdiğimi fark ettim.Arada bir baktım elimle yüzümü kapatıyorum.Düşünün yani..
Uzakdoğu sinemasının hayranı olduğum söylenemez.Severim; fakat fanatiği değilim.Ama söz konusu korku/gerilim ise her zaman ilk tercihim uzakdoğu sinemasından yana olur.Sebebi nedir peki? Benim şahsi tercihimin gerekçeleri şunlar: Öncelikle senaryoları başarılı ve bu senaryolar birçok filme, özellikle Amerikan sinemasına ilham kaynağı oluyor.Diğer gerekçem ise fiziksel yapıları.Örneğin 'çekik gözlü, beyaz tenli bir kadının gözlerinden akan kan' başlı başına ürkünç değil mi? Bence öyle. Bunun dışında Amerikan korku filmlerindeki gereksiz kadın vücudu sergileme olayına da dikkat çekecek ölçüde rastlamadım ben.Sinemada cinselliğe karşı olduğum vs düşünülmesin.Dozunda kullanıldığı sürece sorun yok.Tepkim, cinselliğin artık Amerikan korku filmi klişesi haline getirilmesine.Dişiliğiyle ön plana çıkarılan bir kadın filmi itici kılan başlıca nedenlerden biri oluyor bana göre.Hayır kadının peşine katil düşüyor, bilinmeyen gizemli bir güçle mücadele ediyor ya da yaralanıyor.Fakat hala kadını seksi gösterme peşindeler.Bırakın kadın çirkin görünsün, bırakın paçozlaşsın o kadın ki gerçekçi olsun.
Dönelim tekrar Shutter'a.Filmi güzel kılan bir diğer öğe de müziklerdi.Seyirciyi diken üstünde tutan, gerilimi arttıran en önemli ayrıntılardan biriydi müzikler.'Şimdi bi şey olacak' hissi vardır ya hani.İşte neredeyse film boyunca bu hissi yaşıyorsunuz.Tabii ani korkutmalar da beraberinde geliyor, arada sıçrayabiliyorsunuz yerinizden.Şahsen benim beklentilerim de bu yönde.Korku filmi izlerken, film boyunca rahat olmamalıyım.Bunu başarabiliyorsa iyidir o film.Zaten bir korku filminden başka da ne beklenir ki? Yine romantik komedilere yaptığım gibi 'tür ezmesi' yapıyorum, farkındayım; fakat gerçekler bunlar.Sanatsal açıdan beklentim olmuyor bu türlerde.
Film boyunca süregelen tek his 'gerilim' değil.'Merak' duygusu da canlı tutuluyor.Geçmişe dair yeni yeni şeyler öğreniyoruz.Ayrıca arada gösterilen her ayrıntının da bir anlamı var.Hiçbir şey havada kalmıyor.Film süresince anlam veremediğimiz, üzerinde durulan ayrıntılar filmin sonunda anlam kazanıyor ve şaşırtıyor.Aklımıza takılan sorulara da tek tek cevaplar alıyoruz.Bu açıdan bakarsak, filmin finalinin de güzel olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim.
Benim 'en iyi korku filmleri' listemde birçok rakibini sollayarak ilk sıralarda yerini aldı bu film.Mutlaka ama mutlaka izleyin.
İyi seyirler.
Dönelim tekrar Shutter'a.Filmi güzel kılan bir diğer öğe de müziklerdi.Seyirciyi diken üstünde tutan, gerilimi arttıran en önemli ayrıntılardan biriydi müzikler.'Şimdi bi şey olacak' hissi vardır ya hani.İşte neredeyse film boyunca bu hissi yaşıyorsunuz.Tabii ani korkutmalar da beraberinde geliyor, arada sıçrayabiliyorsunuz yerinizden.Şahsen benim beklentilerim de bu yönde.Korku filmi izlerken, film boyunca rahat olmamalıyım.Bunu başarabiliyorsa iyidir o film.Zaten bir korku filminden başka da ne beklenir ki? Yine romantik komedilere yaptığım gibi 'tür ezmesi' yapıyorum, farkındayım; fakat gerçekler bunlar.Sanatsal açıdan beklentim olmuyor bu türlerde.
Film boyunca süregelen tek his 'gerilim' değil.'Merak' duygusu da canlı tutuluyor.Geçmişe dair yeni yeni şeyler öğreniyoruz.Ayrıca arada gösterilen her ayrıntının da bir anlamı var.Hiçbir şey havada kalmıyor.Film süresince anlam veremediğimiz, üzerinde durulan ayrıntılar filmin sonunda anlam kazanıyor ve şaşırtıyor.Aklımıza takılan sorulara da tek tek cevaplar alıyoruz.Bu açıdan bakarsak, filmin finalinin de güzel olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim.
Benim 'en iyi korku filmleri' listemde birçok rakibini sollayarak ilk sıralarda yerini aldı bu film.Mutlaka ama mutlaka izleyin.
İyi seyirler.
izlediğim, ödümü patlatan ve unutamadığım ender filmlerden...
YanıtlaSilben de unutamayacağım sanırım :)
SilBiraz kassa tek gözü ve hafif terlemiş bıyığıyla Johnny Depp'e benzeyebilecek karakterle,
YanıtlaSilfotoğraf makinesinin çağrıştırdığı Memento sayesinde hafif bir sempatikleştim filmin afişiyle. ehehe.
He bir de Shutter Island çağrışımı da yaptı nedensiz.
Sonra o kanlı göz resmi..... MANYAK MISIN KIZIM SEN YA? KOYA KOYA O RESMİ Mİ KOYDUN?
Antipatikleştim direk.
Merak ederken merakım kaçtı sonra.
filmmania'nın yorumuyla sonra bir "hııımmm" oldu.
Karışık yani. ahahaa.
Polim açıkçası bu filmi izlemedim. Fakat dediğin gibi Uzak Doğu'lular çok gerçekçi çok farklı senaryolar yazıp filme aktarabiliyorlar. Amerikan sineması çoğu zaman bunlardan besleniyor zaten.
YanıtlaSilŞimdi bakıyorumda uzun zamandır iyi bir korku filmi izlemedim. Senin tavsiyenle bu filmi izlicem :)
Aslıcım ben de son zamanlarda çok korku filmi izliyorum.nedense korkasım var şu sıralar :) kaç tane film izledim ama içlerinde beklentimi bir tek bu film karşıladı.kesinlikle tavsiye ederim :)
Silkitapları okuman önceki filmleri izlemen gerekmiyor.
YanıtlaSilanlaşılıyor.
güzel de.
git hadi.
:)
aa peki o zaman :)
Siltayland bilmiyodum bunu izlicem.
YanıtlaSiliyi ki yazdın.
:)
mutlaka mutlaka izlee :)
SilBen de yazının başını okuyunca geçen yaz ne yaptığını biliyorumu düşündüm hemen :) Ama çok enteresan ilerlemiş gerçekten. Beklenmedik şekilde. Güzel.
YanıtlaSilgerilim filmi sevenler belli ediyor işte hemen kendini :))
Silben bu filmi izlemiştim galiba ama emin de olamadım ah bu his çok fena :)
YanıtlaSilbelki de Amerikan versiyonunu izlemişsindir :)
SilBlogspot'u bazen dövmek istiyorum.
YanıtlaSilSonra kendi internetimi.
Yorum atmıştım ama ben!
İsyan ediyorum hakim bey.
Demiştim ki;
Tek gözlü haliyle Johnny Depp'i andıran,
afişiyle Memento'yu çağrıştıran,
adıyla akla Shutter Island'ı getiren bu film ilk bir merak ettirdi kendini okurken.
Sonra ACIMASIZCA PAYLAŞTIĞIN O KAN AKAN GÖZ RESMİ BELA ETTİRDİ. - Yorumcu burada hafif tebessüm ederek güler çaktırmadan. -
"Yok lan izlemem." dedim.
Sonra filmmAniA'nın yorumunu görünce "Belki." dedim.
Sonra içimden "Ya" dedim, "kız o kadar övmüş sen bir yoruma mı tav oldun?"
Sonra bütünüyle vazgeçtim.
Dedim "Sürü psikolojisine takılıp bir çobana bağlanmayayım sonra?"
Ardından da.... asdfgjhasdkgfds.
Kısacası, tek bir yazıyla manyaklığımı yatırdım klavyeye.
Daha bir şey demek istemiyorum.
aa Beyzacım çok pardon ya.şimdi sen deyince açtım yorumlar kısmını.spam kutusuna düşmüş o.oraya da bakmıyorum doğru dürüst.şimdi ''SPAM DEĞİL O GERİZEKALI BLOGSPOT, BEYZAM YAZDI ONU'' diye azarladım kendisini merak etme :)) iyi ki yazmışsın bi daha ya.sonra benim aklıma aylar sonra esiyo,bakıyorum spam kısmına.orda yorum görünce üzülüyorum :) geç de olsa cevaplayayım o zaman :)
Siladam yakışıklı :) cidden benziyo ya.senden kaçmazdı zaten :))
eveet bende de direkt shutter island çağrışımı yapmıştı :)
o resim cidden kötü olmuş yahu.çoluk çocuk girecek korkacak.ben tabi filmi izledikten sonra bu tarz sahnelere bağışıklık kazanmış halimle hazırladığım için bu resimleri düşünmemişim :)
neyse çocuklar okuyosa bu yazıyı KETÇAP ONLAR KETÇAP,KAN DEĞİL heheh:))))
SAKSI DEĞİLİM BEN BLOGSPOT!
SilYeni yazı yazmam gerek artık demek......
Johnny çağrışımı hafif varsa ben fırlıyorum zaten. ahaha.
Çocuklar şimdi ketçaptan da soğuyacak, neyse o da kanserojen zaten, bir resimle iki kuş yapmış olursun. ehehe.
görüyosun bak sağlığa da yararlıyım eheh:))
SilEşim yok bu akşam.
YanıtlaSilVallahi bakamadım fotolara.
Korkak anne
hahah :)) ya cidden kötü olmuş fotoğraflar, iyi ki bakmamışsın :)
Sildünkü film yazımı okudun mu.
YanıtlaSilparis manhattan.
içinde woody allen var.
:)
deep çok hastayım kaç gündür bakamıyorum bloglara.hemen geliyorum :)
Silçok çok geçmiş olsun.
YanıtlaSilkış herhalde üşüttün soğuklar.
iyileşince bakarsın ya boşver.
:)
aynen ya üşüttüm :)
Silçok teşekkür ederim :)
okudum bile.merak ediyodum ben o filmi zaten; ama unutmuşum izlemeyi :) hatırlatmış oldun bana.en kısa zamanda izlicem, konusu tam benlik :)
ah çok seversin zaten.
YanıtlaSilben hep kıkırdadım.
:)
iyice merak ettim :) biraz kendime gelince hemen izliycem :)
Silşimdi iki fransız filmi daa yazdım.
YanıtlaSilbiri komik amaaaa.
:)))
hohoo çok hızlısın diiip :))
Silmimlendin :)
YanıtlaSilteşekkür ederim :*
SilPoliganum zevkine güveniyorum ve filmi açıyorum :)
YanıtlaSilumarım sevmişsindir, umarım korkmuşsundur mu demeliydim yoksa :)
Sil